top of page

Ön Yargılar


Nedir?

Ön yargı; bir kişi, durum ya da olguya karşı genellikle erken yaşlarda aile ve çevreden öğrenilen; bunun dışında bir deneyime dayanabilen, kendini olumlu ve olumsuz gösterebilen yargı ve kanıların bütünüdür. Temeli hiçbir araştırma ya da gözleme dayanmaz, tamamen içselleştirme ve sorgulamayı reddetmeyle iç içedir. Olumlu ön yargılarımız da var olmasına karşın genellikle olumsuz yönde tutumlarla karşılaşırız, bu olumsuz izlenimler de kendimizde ön yargının varlığını reddetmemize sebep olabilir.



Nasıl Oluşur?

Düşünce ve davranışlarımızın temelini genellikle öğrenimlerimiz, öğrenimlerimiz sonucunda gelişen duygularımız oluşturur. Ön yargı sürecimiz de bir birey olma yolundayken aile ve çevremizden öğrendiklerimiz, deneyimlediğimiz olumlu ya da olumsuz olaylarla beslenirler. Örneğin herhangi bir milletten biriyle yaşadığın olumsuz bir tecrübe seni o millete mensup olan tüm bireylere karşı negatif ön yargılı yapabilecekken; çok sevdiğin bir yazarın yeni kitabına pozitif ön yargıyla da yaklaşabilirsin. Özünde ikisi de araştırmaya ya da gerçekliği kesinleşmiş bilgilere dayanmıyorlar ve iki tutumda da yanılma olasılığın var. Aile, çevre etkisi ve kişisel deneyimlerin yanında; toplum, benzerlikler ve farklılıklar da ön yargılarımızın nedenleri arasında boy gösteriyorlar. Gelişmemiş toplumlarda ön yargı düzeyi gelişmiş toplumlara nazaran daha üst seviyelerdedir ve insanlar bilinçlenip toplumun gelişmişlik düzeyi arttıkça ön yargı oluşumundaki faktörler azalmaktadır. Ayrıca insanlar kendiyle özdeşleşebilen, kendine benzeyeni sevip; kendinden farklı olandan hoşlanmama eğilimi gösterirler, maalesef bu da ön yargılarımız için güzel bir besin kaynağı sağlamaktadır.



Neye Neden Olur?

Ön yargılar pozitif yönlü olduklarında sonucu hayal kırıklığına; negatif yönlü olduklarındaysa toplumların ayrışmasına, insanların dehümanistik (insancıl olmayan, insanı değerli görmeyen) yönlerinin güçlenmesine, sosyal yaşamda nefret duygusunun hakim olmasına kadar uzanır. Bu sebeptendir ki gelişen toplumlarda -bahsi geçen gelişim sadece teknoloji sektörünün gelişimi değil- şiddet oranı da gelişimle doğrusal olarak azalma gösteriyor. Çünkü ön yargıların kırılması bireyleri bir kişi ya da olaya gereğinden fazla değer yüklemekten de; hak ettiği değerden azını vermekten de alıkoyar. Yanlış anlaşılmalar, haksızlıklar ya da körü körüne inançlar yerini mantığa ve anlayışa bırakır.



Nasıl Önlenir?

Ön yargıları yenebilmenin en temel yolu ön yargılı davrandığımızı kabul edebilmemizdir. Daha önce de söylediğim gibi; bir problemi ancak onun problem olduğunu kabul ettiğimizde çözmemiz gerektiğini anlar ve üzerimize düşeni yapmaya çalışabiliriz. Ancak zaten “Ben halimden memnunum, kimseye ön yargılı da davranmam.” diyerek yola devam etmeye çalışırsak sorunumuzu kendimize karşı pozitif ön yargılı olmamızdan dolayı görmezden gelir, bu farkındalığı kazanana kadar da çözüme ulaştıramayız.

Çözüme ulaştırmamız gereken ön yargılı bir tutumumuz varsa eğer;

· Bu ön yargılar bana ne kazandırıyor?

· Düşündüklerim zihnimin mi yoksa duygularımın mı ürünü?

· Aynı durumda olsaydım neleri farklı yapardım?

gibi sorularla öncelikle ön yargılarımızı, nedenlerini ve yönlerini -genellikle kime, neye karşı ön yargılı tutumlar sergiliyorum?- tanımaya çalışabiliriz.

Ön yargılarımız koruma kalkanı olarak görev yapıyor gibi görünseler de genellikle bizleri sağlıklı iletişim ve ilişkilerden alıkoyarlar. Burada uzak durarak kazanım sağladığımızı zannettiğimiz şeyleri aslında hiç tecrübe edemeyerek deneyim kaybı yaşadığımızı fark edersek eğer, ön yargılarımızı kırmamız daha kolay olacaktır.

Daha önceki yazımda olduğu gibi Empati yazıma bu hafta da atıfta bulunacağım. (Evet, gerçekten empati her şeyle bu kadar ilişkili ve hayati. ☺ ) Ön yargıları kırmanın belki de en kestirme ve kesin yolu empati kurabilmektir. Bir kişi bir olayla karşılaştığında herkes bu olayla ilgili yorum yapma yetisini kendinde bulur ancak ya o olayı biz yaşasaydık? “Ya yerinde ben olsaydım?” sorusu empatinin dibidir ve empati -kurmayı becerebiliyorsak eğer- ön yargıları kırmak için de birebirdir. Duruma sadece kendi pencerenden değil bir de karşı tarafın penceresinden bakmayı başarıyorsan tebrikler, işte gelişmiş toplumlar böyle bireylerce inşa ediliyor. Burada empatinin yanında özeleştiriye de değinmek gerekir. İnsan kendi eksiklerini realist bir bakış açısıyla ve objektif olarak değerlendirebildiğinde kimsenin dört dörtlük insan profiline sahip olmadığını, herkesin hatalar yapabileceğini kabullenir ve ön yargılarının gelişmesini engeller. Son olarak ön yargıları ön yargılı olduğumuz kişi, toplum ve olaylara birebir maruz kalarak da kırabiliriz. Çünkü bilinmezlik insanda korku ve olumsuz yargılar oluşturur; maruz kalıp tecrübe etmekse sandıklarımız ve gerçekler arasındaki farkı bizlere gösterir. Daha çok okumak, daha çok gezip görmek, daha çok insan tanımak bu bilinmezliği giderip penceremizi genişletir ve ön yargıları en aza indirger.





Yeryüzünde hepimizin sadece birer insan olduğunu hep hatırlaman dileğiyle. ❣

 
 
 

Commenti


DİĞER İÇERİKLER
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Instagram Social Icon

© 2023 by DO IT YOURSELF. Proudly created with Wix.com

bottom of page